5 duyu ile sevmek seni…

Güzel bir müziğin havada uçuşup kulaklarını bulması, oradan kalbinin derinliklerindeki senin dahi bilmediğin güzellikleri coşturması gibidir seni sevmek…

Kapatıp gözlerini dağlardan gelen ferahlatıcı meltemi göğsünde hissetmek, kekik kokusunu yerden kaldırıp burnunun deliklerine vardıran o yumuşak rüzgara zihnini teslim edip hoş bir rüyaya dalmak gibidir seni sevmek…

Bir sahil kasabasında, deniz kenarında, bir zeytin ağacının gölgesindeki serinliğe sığınmış ve baktığın manzaranın verdiği dinginliği görüp, ruhunu dinlendirmek gibidir seni sevmek…

Kavurucu güneşin sıcaklığından yuva bildiği evine dönen kimsenin sukunet ve letafet yayan bu sığınağında, hararetini alması için başvurdurduğu, meyvelerin en taze halinden damıtılmış ve imal edildiği toprağın serinliği kendinden mündemiç testiden doldurulduğu bardağın dış yüzeyinde damlacıklar oluşturan şerbetin ağızda bıraktığı tarifsiz lezzeti duymak gibidir seni sevmek…

Tüm kirlerden ve kirlenmişliklerden uzak, yeni doğmuş ve tertemiz olanın kendisi olan o gün yüzlü, hoş kokulu bebeğin pürüzsüz tenine dokunmak gibidir seni sevmek…

Duymak, koklamak, görmek, tatmak ve dokunmaktan ibaret tüm duygularının herbiri ile alabileceğin tüm hazların ötesinde, ruhunu sarabilecek ve ruhunun sarılabileceği, güç almak için dayanabileceği ve güç vermek için zor olan herşeye dayanabileceğin ve “feda edilebilecek” herşeyi “feda edebilecek” kadar gözü kara olmak gibidir seni sevmek…

Ümit Karaduman

“düştümse eğer,

sana bakarken düştüm”

Cahit Zarifoğlu / Başım Eğik Dilim Kapalı Gözler şiirinden

“5 duyu ile sevmek seni…” üzerine bir yorum

  1. Ümit Yaşar Oguzcan’ın şiirinden etkilenerek yazılmış sanki yazı… Kalemine sağlık cok güzel ,keyifle okudum .
    Yadigar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir